21 Nisan 2007 Cumartesi

FENERBAHÇE TARİHİ


Fenerbahçe Spor Kulübü, 1907 yılında kurulan, Türk futbolunun en önemli kulüplerindendir. Renkleri sarı ve laciverttir. İç saha maçlarını Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynamaktadır.Stadı UEFA'nın beş yıldızlı stadları arasında yer almaktadır. Bütçesi 160 milyon doları aşmaktadır.
Konu başlıkları[gizle]
1 Kurucular
2 Amblem
3 Atatürk ve Fenerbahçe
4 Başarılar
4.1 İlk'ler
4.2 En'ler
5 Futbol
5.1 Fenerbahçe'nin Maçları
5.2 Mevcut Kadro
5.3 Gol Krallığı
5.4 Kazandığı Şampiyonluklar ve Kupalar
5.5 Takımda Oynamış Bazı Futbolcular
5.6 Bazı Teknik Direktörler
5.7 Kazandığı Bazı Maçlar
5.8 Avrupa Maçları
6 Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanları
7 Diğer Branşlar
8 Dış bağlantılar
8.1 Kulübün Resmi Siteleri
8.2 Diğer Siteler
//

Kurucular
Kuruluş yılı: 1907 (Gayriresmi: 1899)
Kurulduğu Yer: İstanbul Moda'da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı.
Kurucular: Nurizade Ziya Songülen Bey, Osmanlı Bankası memuru Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi talebesi Necip Okaner Bey, Asaf Beşpınar Bey, Enver Yetkiner ,Galip Kulaksız tarafından kurulmuştur.
İlk Başkan: Nurizade Ziya Songülen
Renkleri: Sarı-Lâcivert (İlk renkleri: Sarı-Beyaz)

Amblem

Fenerbahçe Logosu

Fenerbahçe 100.yıl Kurumsal Logosu
Amblem, 1910 yılında resimde yeteneği olan futbolcu Topuz Hikmet tarafından tasarlamıştır ve bu amblem günümüze kadar ulaşmıştır.
Sarı lacivert ağırlıklı toplam 5 renkten oluşan amblemde Fenerbahçe Spor Kulübü *1907* yazan yuvarlak dış kısım temizlik ve açık yüreklilik anlamını taşımaktadır. Kırmızı arka zemin rengi ise Fenerbahçe'liler arasındaki sevgi ve bağlılığı anlatırken aynı zamanda Türk bayrağını temsil etmektedir. Ortadaki sarı renk ise Fenerbahçe'yi gıpta edenleri ve kıskananları, lacivert renk Asaleti temsil etmektedir. Bu iki renk arasından yükselen meşe dalı ise Güç ve Kudreti temsil ederken bunun yeşil olmasının sebebi ise Yükselen bu kudret için başarının gerekliliğidir. Bu logo İngiltere'nin Manchester şehrine gönderilerek 1910 yılında ilk kez rozet haline getirilmiştir. 1929 yılından itibaren eski Türkçe harfler yeni Türkçeye çevrilmiştir. Logonun üzerinde küçük çaplı değişiklikler, düzenlemeler yapılmış ve aslı korunarak günümüze kadar gelmiştir.
Topuz Hikmet'in anlatımıyla Fenerbahçe ambleminin öyküsü:
Kulübümüzün rengi sarı-beyazdan, sarı-laciverte çevrildikten sonra bu yeni renklerle bir amblem yaptırılması gündeme geldi. Arkadaşlarım bu amblemin çizilmesini benden rica ettiler. İlk önce bayrağımızın renkleri kırmızı ile beyazı bir araya getirdim. Sonra kırmızı üzerine bir kalp şekli çizerek bunu sarı-laciverte boyadım ve üzerine de metanet, kuvvet ve sağlamlığın ifadesi olan meşe dalını resmettim. Beyaz kısma da kulübümüzün ismini ve kuruluş tarihini yazdım. Rozetimizi çizerken, ona şu manayı vermeye çalıştım; Kalpten gelen bir bağımlılıkla bu kulübe hizmet etmek. Çizdiğim şekil arkadaşlarım tarafından beğenildi ve yeni amblem o tarihlerde Almanya'da bulunan Tevfik Haccar'ın aracılığıyla orada yaptırıldı. Yeni harflerin kabulünden sonra aynı şekilde muhafaza edildi. Sadece Fenerbahçe Spor Kulübü 1907 yazısı yeni harflerle değiştirildi.

Atatürk ve Fenerbahçe
Rüştü Dağlaroğlu’nun Fenerbahçe Tarihi adlı kitabında şöyle yazmaktadır:
Atatürk, 10 Ağustos 1928 yılında oynanan ve 3-3 berabere biten, Fenerbahçe - Galatasaray Gazi Kupası maçından sonra ikisi Fenerbahçeli ve üçü Galatasaraylı beş kişinin önünde Fenerbahçeli olduğunu açıkladı.
Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk Fenerbahçe Kulübü’nü ziyaret etmiş, hatıra defterine duygularını yazmış, maçına gitmiş, yaz balosuna katılmış, yangından sonra kulübüne maddi yardımda bulunmuş, Yalova Termal’deki gösteri maçına sadece Fenerbahçe su topu takımını davet ettirmiş, stadına büstünün konmasına izin vermiş, Fenerbahçe spor kulübü mensuplarının deniz sporları ile iglilenmesi isteğini dile getirmiş bu konuda direktif vermiştir ve iki kez Fenerbahçe'liliğini deklare etmiştir.
Gazeteci yazar Orhan Karaveli'nin Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği adlı kitabında şöyle yazmaktadır:
Atatürk'ün 2 Aralık 1930'daki Galatasaray Lisesini ziyareti sırasında kendisine "Galatasaraylı mısınız?" diye soran, Galatasaray Lisesi Mezunu yakın arkadaşı İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın sorusuna şöyle bir cevap vermiştir:
Ben kulüp tutmam... Çünkü hepsi benimdir. Hem; sivil veya asker toplumun tamamına hizmet veya kumanda edenler bir kulübü tutsalar bile -görev sırasında- bunu açıklamazlarsa isabet ederler. Aksi halde, otoriteleri sarsılır ve tartışılır. Tefrika (ayrımcılık, nifak) yaratmış olurlar. O nedenle dikkatli olmalarını tavsiye ederim.
Bu iki çelişkili iddia, ve burada değinilmeyen Karşıyaka Spor Kulübü Ziyaretleri, Atatürk'ün Beşiktaş Kulübü ile Komşuluk İlişkileri, Futbolla İlgilenmezdi yorumları ve diğer iddialar sonucunda Atatürk'ün bir takımı tutup tutmadığı, tutuyorsa hangi takımı tuttuğu konusu günümüzde şüphelidir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, Fenerbahçe Spor Kulübünü ziyaret ettikten sonra hatıra defterine yazdığı yazılar şöyledir:
Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafa mazhar-i takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim.

Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazımış olduğu orijinal metin 3.5.1334 (1918)
Bu sözlerin günümüz Türkçesi şöyledir:
Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafta beğenilip değer verilen, eser ve çalışmalarını duymuş ve bu kulübü ziyaret edip bu işte emeği, geçenleri tebrik etmeği görev edinmiştim. Bu görev ancak bugün yerine getirilebilmiştir. Takdir ettiğimi ve kutladığımı buraya kaydetmekle övünüyorum. ® 3/5/1918 Ordu Komutanı Mustafa Kemal
Atatürk'ün Fenerbahçe kulübü ziyaretinde yazdığı bu yazı tabii ki hoş bir hatıradır. Ancak bu ve bu gibi olayları bir özel ilgi olarak değerlendirip pay çıkarmak yerine, Ulu Önderin nezaketinin bir işareti olarak görmek daha gerçekçi olacaktır.
Zaman Gazetesinin haberine göre: Ali Şen'in kendi ağzından anlattığı Fenerbahçe ve Atatürk ile ilgili bir başka olay da 12 Eylül darbesi sonrası gerçekleşmiştir. Fenerbahçe'nin idari binasındaki ruhsatsız tesislerin kanun gereğince yıkılması kararı çıkmıştır. Fenerbahçe Başkanı Ali Şen bu yıkımı engellemek için o dönemin hassasiyetlerini gözönünde bulundurarak kaçak tesise Atatürk Büstü dikmiştir. Böylece kaçak Fenerbahçe tesisleri yıkılmaktan kurtulmuştur. Tesisler ve sözkonusu büst, Ali Şen'in iddiasına göre hala yerinde durmaktadır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bence siteniz çok güzel.Daha Fazla Şey Kulllanarak Dahada İlgi Çekici Hale Getirebilirsiniz

KISACASI:: ..:TEBRİKLER BRAVO:..

Powered By Blogger

Tv izleyin

Bölgelere Göre Saatler